top of page
Caner SAMANCI

Sanayici İçin Makine Parkını Yenilemede Doğru Zaman!


Koronavirüs pandemisiyle birlikte emtia fiyatlarının artışı üretim maliyetlerinin dünya genelinde yükselmesine ve dolayısıyla gittikçe kronikleşme yolunda ilerleyen tüketici enflasyonuna neden oldu. Bununla birlikte artan enflasyonu önlemek maksadıyla rezerv para niteliğindeki ülkelerin Merkez Bankalarının tamamına yakını enflasyonu törpülemek maksadıyla faiz artışı yoluna gitmesiyle üretimin bir diğer ayağı olan sermaye maliyetlerinde de artışları kaçınılmaz kıldı. Böyle olunca üreticiler, pazar payını kaybetmemek ve rekabet avantajı sağlamak için üretim maliyetlerini azaltmada yeni arayışlar içerisindeler.

 

Tam da bu noktada gözlemlerimiz, üreticilerin yeni yatırımları yavaşlatarak veya durdurarak dünya piyasalarının gidişatını izlemek noktasında tavır alma yoluna gittikleri yönünde. Oysa herkes durduğunda temkinli adımlarla makul riskler alarak ilerleme yolunu tercih edenler dahil oldukları pazarda kartlar yeniden karılırken başat rol oynama fırsatını yakalayabileceklerdir.

 

Hangi Adımlar Atılmalı?

 

Bu yazımızda konuya sanayi üretiminin ana unsuru olan makineler tarafından bakacağız. Üretimde faal olarak kullanılan makinelerin faydalı ömrünün bitmesiyle yenilendiği veya revizyondan geçirilerek faydalı ömrünün bir süre daha uzatılması yoluna gidildiği biliniyor. Oysa oluşan yeni ekonomik koşullar, makine parkının faydalı ömrü bitmese dahi, elden çıkarılarak yenilenmesinde daha büyük avantajlar sunuyor. 

 

Son 30 sene içerisinde neredeyse ezberlenen maliyet hesabı yaklaşımlarında sabit değişken olarak dikkate alınan enerji/hammadde maliyetleri, düşük enflasyon ve ucuz borçlanma koşullarına kısa vadede geri dönüş öngörülmüyor. Dolayısıyla, bu koşullar faydaları ömürleri bitmeksizin üretimde aktif olarak kullanılan makinelerin yenilenmesi kararını daha rasyonel hale getirmektedir.

 

Enerji ve Girdi Maliyetlerinde Yukarı Yönlü Eğilim

 

Makine teknolojilerinin geliştirilmesindeki eğilimin en az işçilikle ve en az hatayla birim zamanda en çok üretimi sağlamak olduğu biliniyor. Oysa yeni ekonomik durumda işçi ücretlerinin dolar/euro bazında erimesi, enerji ve girdi maliyetlerinin elde edilen net çıktının fiyatından daha yüksek oranlarda artış göstermesi ve efektif talebin üretim kapasitesinden negatif yönde uzaklaşması dolayısıyla yeni teknoloji ihtiva eden makinelerle gerekirse üretim hızından ve düşük istihdamdan vazgeçilerek maliyetlerin düşürülmesine olumlu anlamda katkı sağlayacaktır.

 

Yüksek Enflasyon Selektif Kredi Kullanımı ve Vergi Planlamasını Kaçınılmaz Kılıyor

 

Üretim ve lojistik maliyetlerinin artmasının kaçınılmaz sonucu olan ürün fiyatlarındaki yükselme tüketici eğilimlerini daha az birim fiyatla daha az miktarda tüketime yönlendirirken diğer piyasa oyuncularına nazaran birim üretim maliyetlerindeki azalma; daha yüksek karlılık ve/veya fiyat düşürülmesi yoluyla pazardaki hakimiyetin artması sonucunu doğuracaktır.

Yüksek enflasyon, bundan sonra ele alınacak başlıklara da dolaylı olarak tesir etmektedir.

 

·       Selektif Krediler

 

Merkez Bankasının faiz indirimleri her ne kadar ihtiyaç ve taşıt gibi iç talebi artırıcı kredi ürünlerinde karşılık bulamasa da işletmeler; yatırım için finansman taleplerinde kamu bankaları üzerinden senelik yaklaşık %15 seviyelerinden borçlanma imkanlarından faydalanmaktadırlar. Bu yönüyle bakıldığında yüksek enflasyon döneminde sonraki yıllardaki talebi ucuz finansman maliyetiyle öne çekerek fiyatı sabitleme avantajı söz konusu olmaktadır.

 

·       Vergi Planlaması

 

Üretim işletmelerinin mevcut makine parkı için daha önceki yıllarda normal usulde amortisman ayırması durumunda azalan bakiyeler usulüne geçmesi kanunen mümkün değildir. Dolayısıyla, makinenin yenilenerek azalan bakiyeler usulüne geçilmesi durumunda enflasyonist ortamda vergiyi sonraki yıllara öteleme imkanı doğacaktır. Ayrıca; ilk sene için %40, ikinci sene için %24 olmak üzere 2 sene içerisinde makine maliyetinin 2/3’ünü gider göstererek toplam alış maliyetinin yaklaşık %15’ini ödenmeyen vergiler yoluyla finanse etme imkanı sağlanacaktır. 

 

Makine Yatırımlarına Sağlanan Devlet Teşvikleri

 

Sanayi sicil belgelerine haiz katma değer vergisi mükelleflerine imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri KDV Kanunun Geçici 39.Maddesi uyarınca 31/12/2022 tarihine kadar Katma Değer Vergisinden müstesna tutulmuştur. Bu tarihin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanına tanınan 2 senelik uzatma hakkının kullanılacağı beklenilse de her halde %18’lik KDV maliyetinden ari olarak makine ediniminin sağlayacağı katkı göz ardı edilmemelidir.

Son olarak KOSGEB kapsamında yeni makine ve teçhizat alımlarına hibe desteği verilmekle birlikte eğer alınan makine tutar ve mahiyet itibariyle Ekonomi Bakanlığının belirlediği kriterlere uygun ise indirimli kurumlar vergisi müessesesinden faydalanılması da ayrıca mümkündür.



Comentarios


bottom of page